Asya ve Avrupa Yakası İlk Kez Deniz Tabanının Altından Birleşiyor
Asya ve Avrupa Yakalarını Karayolu İle Deniz Tabanının Altından Birbirine Bağlayan Büyük Avrasya Tüneli Projesi İle İlgili Makine Müdürü Mevlana Alaloğlu ile Görüştük.
- Mevlana Bey, bize proje hakkında bilgi verir misiniz?
Bu yıl açılması planlanan ve Yapı Merkezi İnşaat ve San. A.Ş. ile SK Engineering & Construction Co. Ltd. adi ortaklığında hayata geçirilen proje ile İstanbul’un iki yakası deniz tabanının altından geçen karayolu tüneli ile birbirine bağlanmaktadır. Kazlıçeşme-Göztepe hattında 14,6 kilometrelik bir güzergahı kapsayan Avrasya Tüneli Projesi’nin, 5,4 kilometrelik bölümü özel bir teknoloji ile deniz tabanının altına inşa edilecek olan iki katlı bağlantı tünellerinden oluşmaktadır. Projenin deniz tabanı inşaatını takiben Sarayburnu-Kazlıçeşme ve Harem –Göztepe güzergahlarında yer alan yaklaşım yolları genişletilerek, araç alt geçitleri ile yaya üst geçitleri inşa edilecektir. Projede tüm finansman yapımcı firma tarafından sağlanıyor. Yapı Merkezi proje dahilinde kamu kaynaklarından hiçbir harcamada bulunmuyor. Ayrıca projenin uluslararası kuruluşlarca üç finansal, bir yaratıcı alt yapı ve bir çevre ödülü bulunuyor. İnşaat sektöründe finansı ve inşaatı birlikte yürütebilmeniz gerekiyor. Özellikle böyle büyük projelerde finansmanı bulabildiğiniz zaman kesintisiz şekilde iş yapma imkanınız oluyor.
- Projenin en önemli ve ayırt edici özelliği nedir?
İstanbul’un deprem riski altında olmasından sebep proje için özel olarak geliştirilen. Yıldırım Bayezid’ adı verilen 3.200 ton ağırlığında TBM (tünel açma makinesi), bentonit kullanılan tünel açma makineleri arasında 11 bar değerinde, işletme basıncıyla dünyada 2. sırada ve 13,7 metre kazı çapıyla ise dünyada 6. sırada yer almaktadır. Tünelin ilerlediği güzergahtaki en derin noktanın kumun içinde olmasının yanı sıra, üzerindeki zemin ve suyun oluşturduğu 11 barlık statik basıncı yenebilecek kabiliyette olan TBM imalatına başlanmadan önce, tüm bu güzergah boyunca zemin araştırmaları, üç boyutlu simülasyonlar yapıldı ve sismik sonar ile haritalar çizildi. Sonrasında hazırlamış olduğumuz bu raporlar imalatçı firma ile paylaşıldı. Deniz tabanının altında günde 8-10 metre yol alarak 3.344 metrelik kazı çalışmasını tamamlamış bulunuyoruz. Bu tünelin en önemli özelliği de dünyada şu ana kadar yapılmış olan en yüksek basınca karşı dayanıklı tünel olarak tarihe geçmesidir.
- Projede kullanılan teknolojilerden bahseder misiniz?
Tünel açma çalışmasını gerçekleştirirken aynı zamanda segment olarak adlandırılan betonarme prekast parçaları bir araya getirerek ve 12 metre iç çaplı beton kaplamayı da tamamlayarak ilerliyoruz. Bu parçalar birbirine en az 100 yıl sızdırmayacak contalar ile bağlanıyor. Aynı zamanda tünel deprem riskine karşı da dayanıklı ve hasar görmeyecek. Üretimi Japonya’da gerçekleştirilen sismik conta dediğimiz ve tünelin yatayda ve düşeyde esnemesine izin veren kauçuk esneme elemanlarına sahip çelik ringler monte edildi. Uygulamanın Japonya ve San Fransisco’da da birçok örneği mevcut ve güvenliği test edilmiş durumda. Bunun yanı sıra ürettiğimiz beton en az 100 yıl boyunca hiçbir değişime uğramayacak faklı bir dizayna sahip. Gerçekleştirilen testlerde C60-C70 sınıfı kalitede sonuçlar veren beton daha önce de Marmaray projesinde kullanılmıştı.
- Projede kullanılan makine ekipmanları ve kiralamanın avantajları hakkında bilgi verir misiniz?
Kiralama sektörü Türkiye’de gelişmekte olan bir sektör ve yurt dışına oranla makinelerin işletme maliyetleri oldukça yüksek. Yurt dışı firmaları projelerde kiralamayı tercih ediyor ve mal sahibi olmak istemiyorlar. Kiralama yapacağımız zaman makineye ne kadar süreye ihtiyaç duyacağımıza dair ve her makine için ayrı ayrı maliyet hesaplamaları yapıyoruz ve kısa vadeli kullanımlarda kiralamayı tercih ediyoruz. Çünkü kiralama yaptığınız zaman hareket kabiliyetiniz artıyor. Mesela projede kullanmayı planladığımız küçük bir makine yerine daha büyük bir makineye ihtiyaç duyabiliyoruz, ya da makine sayısını arttırmamız gerekebiliyor. Dolayısıyla kiralık iş makinesi kullandığınız zaman bunları yapabilme esnekliğine sahip oluyoruz. En önemlisi de makine arızalandığı zaman garantide olmanız, yani sözleşmede sözleşme dâhilinde kiralama yaptığınız firma size yeni makine temin eder ve bakım vs gibi konularla uğraşmak durumunda kalmazsınız. İnşaat esnasında zaman kaybetmemek için en kolay yoldan ve yöntemle ilerlemeniz gerekir. Sonuçta bizim işimiz inşaat yani herkes kendi uzmanlık alanı ile ilgilenmeli. Avrasya Tüneli Projesinin parasal değeri 52 milyon dolar belirlenmesine rağmen kiralık ve taşere makinelerle birlikte bu rakam çok daha yükseğe çıkıyor. Projede en çok kullanılan ekipmanlar TBM’ye bağlı özel ekipmanlar, kazık makineleri ve tabi kule vinçler. Kule vinç ürün grubunda;
Potain MC 205 Kule Vinç (10 ton maksimum taşıma kapasitesi ve 60 metre bom),
Potain MCT 178 Kule Vinç (8 ton maksimum taşıma kapasitesi ve 60 metre bom),
Potain MCT 125 Kule Vinç (6 ton maksimum taşıma kapasitesi ve 60 metre bom),
Bunun yanı sıra inşaat asansörü grubunda bir adet 2 ton kapasiteli Stros NOV 2032 UPI Personel ve Malzeme Asansörü kullanılıyor. Makineler kiralık olarak toplam 2-2,5 sene faaliyet gösterecek.
- Projede Tekno Vinç’i tercih etme nedenleriniz nelerdir?
Kule vinç firması Tekno Vinç ile daha önce faklı projelerde çalışmış olup, kule vinç ile personel ve malzeme asansöründe iyi hizmet verdiğini biliyoruz. Şu ana kadar gerçekleştirdiğimiz projelerde ağırlıklı olarak satın alma yaptık. Ancak Tekno Vinç’in kule vinç kiralama konusunda ciddi yatırımları olduğunu gördük. Avrasya Tüneli Projesinde birbirinden farklı özelliklere sahip kule vinçler kiraladık çünkü iki farklı yapıda kullanılacak kule vinçlerin değişik tonajlarda ve farklı bom boyları olması gerekiyordu. Bunun sebebi ise şaft yapısındaki kalıp ve demir ağırlıkları ile bina yapısındaki uygulamaların birbirinden farklı olmasından kaynaklanıyor. Makinelerin montajından itibaren de kesintisiz destek aldık. Kule vinçlerin testleri yapılıp sertifikalandırıldı ve bu süreçler sertifikaların yenilenme süreleri geldiğinde de yeni testler yapılarak tekrarlandı. Bu bağlamda da Tekno Vinç ile çalışmaktan oldukça memnunuz. Çünkü test sürelerinin yenilenmesi sürecini firmaya bırakmıyor kendileri takip ediyorlar. Biz atlasak bile onlar bize hatırlatıyorlar. Ayrıca Tekno Vinç gibi büyük firmalar bakım hizmeti ve yedek parça stoku konularında da tecrübeliler. Uzman elemanlar ile çalışıyorlar ve herhangi bir sorun olduğunda hızla geri dönüş yapıyorlar. Biz bu projede Tekno Vinç’ten kiralama yapmış olsak da yeni kule vinçler kullanıldı. Dolayısıyla bizim için kiralama değil satın alma gibi oldu. Tüm bunlar göz önünde bulundurulduğunda TeknoVinç gibi güçlü ve her ihtiyacımıza cevap veren firmalar ile çalışmayı tercih ediyoruz.
- Sektörde yaşanan üzücü kazalar neticesinde iş güvenliği konusundaki düşünceleriniz nelerdir?
Yaşanabilecek kazaları ve maliyetleri öngörerek güçlü bir kadro ile personeli eğitmek, takip etmek ve gereken önlemleri almak gerekiyor. Önemli olan böyle kazalar yaşanmadan önlem almak, aksi halde üzücü kazaları yaşamaya devam edeceğiz. Profesyonel ve büyük firmalar bakım hizmeti ve takibini düzenli olarak yaparak gerekli özeni gösteriyorlar. Biz bu anlamda da TeknoVinç’ten almış olduğumuz hizmetten oldukça memnunuz.