Quasar İstanbul Proje Röportajı

Quasar İstanbul Proje Röportajı

Viatrans A.Ş.’den İstanbul’ un Merkezinde Farklılık Yaratacak Yeni Bir Proje. Mecidiyeköy’de Yükselen Quasar İstanbul Şehre Yeni Bir Hava Katarken, Şantiye Müdürü Tuncay Demirci ile Projenin Ayrıntıları Hakkında Görüştük.

Quasar projesi ne zaman başladı ve proje içeriğinden bahseder misiniz?
Tarihsel olarak bahsedersek, projeye 5 Mayıs 2012 tarihinde ruhsat alarak başladık. Hafriyat ve kazık çakılma işlemleri ekim ayında tamamlandı ve ilk temel atma işlemini 18 Ocak 2013 tarihinde gerçekleştirdik. Dört metre yüksekliğinde temelimiz var. Projeyi ikiye böldük. Daha çok süre aldığı ve daha kritik olduğu için kulelerin olduğu kısmı öncelikle bitirdik. Daha sonra çarşı grubunun olduğu kısma geçtik. Çarşı kısmı zemin üzerinden iki katlı bir alanda, o bölgenin kaba yapısı halen devam etmekte. Önümüzdeki aylarda bitmiş olacak. Bu projede zemin altında yedi katlı bir yapımız var. Bu alanda, zemin altı üç kat çeşitli çalışma birimlerine ait ofisler, otele ait back-up house dediğimiz her türlü işletmenin yapıldığı ofisler ve yine konut kulemizin çeşitli alt çalışma birimleri yer alıyor, Kulelerden biri otel, biri konut ve home office olacak şekilde planlandı. Bunları birleştiren dört katlı bir podyumumuz var. Orada da yine ofislerimiz mevcut.

Quasar İstanbul Proje Röportajı

Proje içerisinde AVM’de yer alıyor sanırım?
Evet, ihtiyaçları karşılamaya yönelik küçük bir AVM de mevcut. Aynı zamanda restoranlar, SPA merkezi, spor salonu gibi sosyal alanlarda yer alıyor. Lobiler ve ofislerin yer aldığı alan iki binayı birbirine bağlıyor. Otel de iki kısımdan oluşuyor. Otel kısmı 17. kata kadar, 17. kattan 40. kata kadar ise otel tarafından servis yapılabilen ama aynı zamanda da satılabilen alanlarımız var. Arka tarafta da likör fabrikası inşaatı var. Likör fabrikasının inşaatını, Anıtlar Üst Kurulunun denetiminde ve üniversitelerden hocalarımız ile birlikte tekrardan orjinaline uygun şekilde inşa ediyoruz. Orijinal ölçülere ve kullanılan malzemelere sadık kalarak, aynı zamanda eksikleri de tamamlayarak yeniden yapıyoruz.

Service apartment konseptinden biraz bahsedebilir misiniz? Türkiye’de daha önce buna benzer uygulamalar yapıldı mı?
Başka firmalarda benzer uygulamalar var. Ama Türkiye’de yeni bir konsept. Burada FAIRMONT ile anlaştık, otelin işletmesini onlar yapacak. FAIRMONT’ un istediği standartlara ve kriterlere uyulmak durumunda. Buralar gerektiğinde FAIRMONT tarafından kiraya verilebiliyor sizin adınıza. Benim dairemi kiraya ver dediğiniz zaman FAIRMONT onu yine kendi otel kıstasları içerisinde kullanabiliyor. Siz kendiniz oturmak isterseniz de yine aynı şekilde otel servisi gibi hizmet alabiliyorsunuz. Bu açıdan bakarsak otele gitmiyorsunuz da, ev sahibi olup aynı zamanda otel standartlarında servis alıyorsunuz diyebiliriz. Burada meta lüks bir konsept mevcut.
Projemizde, Statik Balkan Mühendislik adına Emre Arolatproje mimarlığını yaptı. Setta Mühendislik mekanik tesisatı, HD Mühendislik de elektrik grubunun çalışmalarını gerçekleştirdi. İç dekorasyonda Fairmont’un yaptığı otel projesinde  Amerika’ lı bir firma Wilson Associates ile, konut tarafında ise Marcel Wanders ile anlaşıldı.Yani o alanların dizaynı tamamen bu mimarlara ait. Emre Arolat’ta dış kabuk ve diğer alanlarda çalışmaları yürütüyor.

Satış ofisinin içerisine konan avizede bir tasarım ürünü ve vinç ile yerleştirdiğinizi duyduk. Doğru mudur?
Evet. Marcel Wanders çok değişik bir tasarımcıdır.Koltuğundan avizeye kadar farklı çizgileri olan ve Avrupa’ da çizgileri çok bilinen bir mimardır. Marcel Wanders oteli vardır ve oraya gittiğinizde çok farklı bir konsept ile karşılaşırsınız. Burada da onun çizgileri olacak.

Projenin orta kısmında yer alanyeşil alan ve çevreci yaklaşımlarınızdan bahseder misiniz biraz?
Biz burada yer alan yeşil alanı aynen korumayı amaçladık.Bütün ağaçlar numaralıdır. Bakanlık tarafından yerleri bellidir. Yani var olan yeşil alanı koruduk ve artı olarak bir konsept yaratmaya çalıştık. Projeye DGNB sertifikası ile başladık. DGNB yeşil bina sertifikası verir. Leed Amerikalı, Breeam İngiliz, DGNB de Alman’ dır. Diğerlerine göre daha sıkı prosedürleri olduğu için biz Almanları tercih ettik. Malzemelerin seçilmesi ve projelendirilmesi yeşil bina konseptine uygun şeklide yapılıyor. Biz zaten yeşil hedefli gittik ve yeşili koruyarak doğaya uygun bir proje geliştirmeye çalıştık. Örnek vermek gerekirse yağmur sularını biriktiriyor ve farklı alanlarda tekrar kullanılmasını sağlıyoruz.

Projeyi bitirme hedefiniz ve belirlediğiniz tarih nedir?
Burası devlet arazisiydi ve biz bu projeyi Emlak Konut’tan ihale yolu ile aldık, Emlak Konut ile hasılat paylaşımı şeklinde de devam ediyoruz. Emlak Konut ile belirlemiş olduğumuz proje bitiş tarihimiz Mart 2016.Ama biz 2015 sonu itibari ile projeyi bitirmeyi hedefliyoruz.

Biraz da projede kullanılan kule vinçlerden bahsedelim.

Kaç kule vinç ile başlandı projeye ve kaç kule vinç ile devam ediyorsunuz?
Biz projeye ilk olarak dört kule vinç ile başladık. Her kule için ikişer tane olmak üzere iki kulede dört vinç ile başlandı ve daha sonra bu sayı altı kule vinçe çıktı. Proje ilerledikçe ve AVM tarafı da devreye girince oraya da bir kula vinç daha koyduk. Birkaç ay önce de altıncı vinçi yerleştirdik. Kule vinçler alan taraması bakımından çok büyük bölgeye hizmet ediyor,  bu nedenle çalışma tempomuz açısından altıncı vinçi de yerleştirmeyi uygun gördük. Kullanılan altıncı vinçin yüksekliği 80 metre ve satış ofisinin de üstünden geçecek şekilde çok geniş bir tarama alanına sahip. Yaklaşık olarak 4,5 – 5 ay bu vinci kullandık ve o alandaki işler bitince kaldırdık. Diğerleri çalışmaya devam ediyor.

Viatrans’ın Türkiye’deki ilk projesinde Tekno Vinç’i tercih etmenizin nedeni nedir?
Potain Türkiye’deki en büyük kule vinç markaları arasında ilk sırada ve gerek şartları gerekse de teknik servis hizmeti açısından bize daha uygun geldiği için Tekno Vinç ile çalışmaya karar verdik.

Aynı zamanda Stros marka asansörlerde de Tekno Vinç ile çalışıyorsunuz.

Tercih sebepleriniz nedir?
Projedeki yük taşıma asansörlerimizi de Tekno Vinç’ten aldık. Biz kule vinç tarafında Tekno Vinç ile çalıştığımız için projeye başka firma girmesini istemedik. Önce bir adet ile başladık, daha sonra her bir kule için ikişer adetten 4 tane daha yük taşıma asansörü kullandık.

Proje deki kule vinçleriniz kiralık mı?
Tekno Vinç bize çok avantajlı bir teklif sundu. Bu teklif 36 ay kule vinç kiralama ve akabinde satın alma seçeneğini içermekteydi. Sonuçta bu işin devamında da farklı projelerimiz olabilir. Bu nedenle vinçleri satın alabiliriz diye düşünerek bu opsiyonu sözleşmeye ekledik.

Yan tarafta yer alan şantiyenin durması sebebi ile bazı sıkıntılar yaşanmış.

Bize bu konuda bilgi verebilir misiniz?
Bir takım sıkıntılar yaşadık maalesef. Onların şantiyesi bizden daha önde gidiyordu. Biz daha alttaydık, vinçler birbirine çarpmayacak şekilde ve senkronize bir çalışma yürütülüyordu. Ama onların bomları bizim alana giriyordu. Gövdemizin üzerinde 60 metre uzunluğunda bomları vardı ama 50 metrelerde bize çarpıyordu. Onlar durup biz yükselmeye başlayınca çakışmalar oldu. Müfettişler geldi gitti, çalışma bakanlığı devreye girdi. İncelemeler neticesinde onların vinçinin aşağıya indirilmesini sağladık. Tekno Vinç ekibi de bizi vinçlerin serbest salınımda çalışamayacağı konusunda bilgilendirmişti zaten.
Projenin gidişatında gerek teknik servis gerek sorunlara çözüm bulunması açısından baktığınızda Tekno Vinç’ inasıl değerlendirirsiniz?

Her hangi bir problem yaşandı mı? Hızlı çözümler sunuldu mu?
Evet, çözüm sunulması, teknik servis hizmeti ve genel olarak baktığımızda sunulan hizmetten oldukça memnunuz. Uzun beklemelerimiz olmadı mesela veya işimizi aksatacak bir sorun yaşamadık.

TeknoVinç ile  projedeki genel stratejilerde değişiklikler olduğu zaman nasıl ilerlediniz?
Bu anlamda anlık değişikliklerde de gerekli desteği ve hızlı geri dönüşleri alabildiniz mi?
Kurulum aşamasında böyle değişiklikler yaşadık tabi. Sonuçta bir tarama alanı var ve ona bağlı olarak bizim inşaatın mimarisi ile vinçlerin nerede konumlandırılacağı, sonrasında sökülmesi gibi işlemler de aslında çok önemli birer mühendislik çalışması gerektiriyor. Hem işinizi görecek hem taraması mümkün olacak. Binaya bağlanma noktaları da çok önemli mesela, ona göre bir pozisyon alacaksınız ve o bıraktığınız delikler size engel olmayacak.  Bu konuda Tekno Vinç ekibi ile uzun soluklu çalışmalar yaptık ve kendilerinden çok ciddi destek aldık.

Quasar Projesinde hangi model kule vinçleri kullandınız?
Potain MCT 205 Kule vinç ve MCT 178 kule vinç modellerini kullanıyoruz. Küçük olan kule vinçimiz de MC 175 kule vinç modeli. MCT 178 kule vinç  Tekno Vinç’in 2013 yılında lansmanını yaptığı ve Türk müteahhitlerin de fikirleri alınarak Türkiye için üretilen bir model. Biz de projemizde iki tane Potain MCT 178 Kule vinç kullanıyoruz. Diğer ikisi de bahsetmiş olduğum gibi MCT 205 kule vinç modeli.

Proje süresince her hangi bir sıkıntı yaşadınız mı? Örneğin iş güvenliği ile ilgili?
Nasıl güvenlik önlemleri alıyorsunuz şantiyede?
İş güvenliğini tamamen kendimiz yapıyoruz, dışarıdan bir firmaya vermedik. Burada A sınıfı iş güvenliği uzmanımız var. Kendisi üniversitede Yrd. Doç. ve bu konuda eğitimler veriyor. Onun şemsiyesi altında C sınıfı iş güvenliği elemanlarımız var. Biri şef olmak üzere beş kişilik bir ekibimiz projede görevlendirilmiş durumda.  Gece gündüz sürekli inşaatı denetliyorlar. Onların da altında gözet menlerimiz var. Bunun yanı sıra her taşeronun da C sınıfı iş güvenliği uzmanı var. Onların da gözetmenleri var ve sürekli kontrol altındalar. Gördüğünüz gibi buradaki bariyerlerimiz bile farklıdır. Öyle demir çakarak, perde gererek değil de özel olarak burası için düşündüğümüz dış menşe ili bariyer sistemlerimiz var. İçeride de her türlü şaftların ve deliklerin kapatılması konusunda da oldukça hassas davranıyoruz. Bu bizim için de oldukça önemli bir konu. Sonuçta gökdelen yapıyorsunuz ve bu da çok fazla önem almanızı gerektiriyor. Mesela rüzgarlar çok önemli. Bur da 40 – 50 km hissettiğiniz rüzgar, yukarıda 70 – 80 km hissediliyor ki zaman zaman da fırtınalar yaşadık İstanbul’ da biliyorsunuz. Ne zaman fırtına olacak, kaç km hızla esecek biz tüm bunları da takip ediyoruz ki ona göre önceden önlemlerimizi de alıyoruz. Özellikle malzeme uçmaları gibi durumlar yüksek katlı inşaatlarda  sık yaşanır. Bu nedenle malzemelerin bağlanması, serbest malzeme bırakılmaması yönünde çalışmalarımız oluyor. Bu güne kadar da böyle bir sıkıntı yaşamadık.

Sektörde yaşanan sıkıntılardan sonra güvenlik önlemleri daha da önem kazandı. Siz neler düşünüyorsunuz bu konuda?
Öncelikle firmaların İSG konusunda bilinçlenmesi lazım. Ama tek başına o da yeterli değil, işçilerin de eğitilmesi gerekiyor. Biz çalışan işçilerimize sürekli eğitimler veriyoruz. Türkiye’ deki işçileri biliyorsunuz, dolayısıyla bunlar tekrar tekrar anlatılıyor. İş elbiseleri, kaskları, emniyet kemerleri vs olmadan işe çıkamıyorlar. Gelir gelmez önce bir sağlık taramasından geçiriliyorlar. Akabinde iş güvenliği eğitimine alınıyorlar. Sonrasında koruyucu elbiseleri veriliyor ve bu süreç her gün aynı şeklide devam ediyor. Tüm bu süreçleri harfiyen uyguluyoruz. Bahsetmiş olduğum gibi sürekli olarak da gözetim altındalar. Bir uygunsuzluk varsa uyarıyoruz veya ceza kesiyoruz, yada örnek davranışları ödüllendiriyoruz.  Ayın elemanını seçip altın veriyoruz veya motivasyon sağlayacak ufak tefek hediyelerimiz var. Bu güne kadar her hangi bir sıkıntı yaşamadık, umarım bundan sonra da bu şekilde devam ederiz.

Daha fazla bilgi için

Bize +90 216 577 63 00 numaralı hattımızdan ulaşabilirsiniz.



Sosyal Medyada Bizi Takip Edebilirsiniz.

İLETİŞİME GEÇİN

    X
    İLETİŞİME GEÇİN